SEO -

15/10/2025 -

21 dk okuma

GEO ve SEO Arasındaki Farklar Nelerdir?

Peakers’la güncel kalın

    ...

    İçerik Tablosu

      İçeriği Paylaş

      Dijital dünya, sürekli bir evrim ve dönüşüm içinde. Son yıllarda yapay zekânın yükselişiyle birlikte, bu değişim hiç olmadığı kadar hızlandı. Bir zamanlar web siteleri için görünürlüğün tek anahtarı olan geleneksel arama motoru optimizasyonu (SEO) artık tek başına yeterli olmaktan çıkıyor. Artık dijital pazarlamacılar, yepyeni bir paradoksla karşı karşıya: Sitenizi yıllarca optimize ettikten sonra, Google’ın kitlelerin sorularını onlar sitenize tıklamadan yanıtladığını hayal edin. Google’ın Yapay Zekâ Özetleri (AI Overviews) ve diğer üretken arama motorlarının yükselişi, pazarlamanın temel dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Bu durum, bizi iki farklı stratejiyi anlamaya ve onları bütünleştirmeye zorluyor: Dijital görünürlüğün sarsılmaz temeli olan SEO ve yapay zekâ çağının yeni gerekliliği olan Üretken Motor Optimizasyonu (GEO).

      Bu rapor, SEO ve GEO’yu ayrı ayrı tanımlayarak ve aralarındaki kritik farklılıkları ortaya koyarak başlayacaktır. Ancak, nihai amacımız bu iki terimi bir rekabetin tarafları olarak değil, dijital başarının geleceği için birbiriyle bütünleşmesi gereken iki tamamlayıcı güç olarak ele almaktır. Geleneksel yaklaşımların ötesine geçerek, bu yeni dijital ekosistemde nasıl zirveye çıkılacağını gösteren somut ve uygulanabilir on adımı sunacağız. Bu adımlar, sadece arama motoru algoritmalarına uyum sağlamayı değil, aynı zamanda kullanıcıların değişen davranışlarına da kökten yanıt vermeyi hedefleyecektir.

      SEO Nedir? Dijital Görünürlüğün Sarsılmaz Temel Taşı

      Arama Motoru Optimizasyonu (SEO), bir web sitesinin Google gibi arama motorlarında organik, yani doğal arama sonuçlarında üst sıralarda görünmesini sağlayan teknik ve stratejik çalışmaların bütünüdür. Amacı, arama motoru sonuç sayfalarında (SERP’lerde) daha fazla görünürlük elde ederek web sitesine daha fazla nitelikli ziyaretçi çekmektir. Günümüzde SEO, sadece anahtar kelime yerleştirmekten çok daha fazlasını içerir; içerik kalitesi, kullanıcı deneyimi, teknik altyapı ve site güvenilirliği gibi çok sayıda faktörü kapsar. Bir bakıma SEO, bir markanın “Hayatın yaşandığı yerde bulunabilmesi” ve bir kullanıcı sizi aradığında onun karşısına sadece bir “tık” uzağında çıkabilmesidir.

      SEO’nun hala kritik olmasının temel nedenlerinden biri, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yatırım olmasıdır. Google Ads gibi ücretli reklam çalışmalarının aksine, SEO çalışmalarıyla elde edilen organik trafik, uzun vadede reklam maliyetlerini düşürür ve potansiyel müşterilere “ücretsiz” bir erişim sağlar. Ayrıca, arama sonuçlarında üst sıralarda yer almak, marka güvenilirliği oluşturulmasına da katkı sağlar. Kullanıcılar, arama motorlarında iyi bir konuma sahip olan siteleri daha güvenilir ve otoriter olarak algılar, bu da dolaylı olarak marka algısını güçlendirir. SEO’nun temel prensipleri, günümüzde dahi dijital pazarlama stratejilerinin merkezinde yer almaktadır.

      SEO, üç temel bileşen etrafında şekillenir:

      • Teknik SEO: Bu, web sitenizin arama motorları tarafından kolayca taranabilir ve dizine eklenebilir olmasını sağlayan arka plan optimizasyonlarını içerir. Sayfa hızı, mobil uyumluluk, site haritası (XML sitemaps) ve robots.txt dosyalarının doğru yapılandırılması gibi unsurlar, teknik SEO’nun temelini oluşturur. Özellikle Google’ın 2021 itibarıyla mobil öncelikli dizinlemeye geçmesi, mobil uyumluluğu mutlak bir zorunluluk haline getirmiştir.
      • Site İçi SEO: Bu bileşen, web sitenizdeki içeriğin kendisini arama motorlarına uygun hale getirme sürecidir. Yüksek kaliteli, kullanıcı niyetine uygun içerikler üretmek, etkili başlıklar (H1, H2 etiketleri) ve meta açıklamalar yazmak, görselleri optimize etmek ve anahtar kelimeleri doğal bir şekilde metin içine yerleştirmek bu kapsamda değerlendirilir.
      • Site Dışı SEO: Web sitenizin dışından aldığı desteklerle optimize edilmesini ifade eder. En önemli unsuru geri bağlantılar (backlinks) olup, diğer güvenilir ve otoriter sitelerden alınan bağlantılar, arama motorları için sitenizin değerini ve otoritesini gösteren güçlü bir sinyaldir. Sosyal medya platformlarındaki varlık ve tanıtım yazıları gibi diğer unsurlar da site dışı optimizasyon stratejilerinin bir parçasıdır.

      GEO Nedir? Üretken Yapay Zekâ Optimizasyonunun Yükselişi

      Generative Engine Optimization (GEO), yani Üretken Motor Optimizasyonu, dijital pazarlamanın geleneksel SEO’nun ötesine geçen yeni bir boyutudur. GEO, içeriğin yapay zekâ destekli arama motorlarının (ChatGPT, Perplexity, Gemini, Google AI Overviews) yeteneklerine ve beklentilerine uyum sağlaması için optimize edilmesi sürecidir. Geleneksel arama motorları, kullanıcının sorgusuna bir liste halinde web sitesi bağlantıları sunarken, üretken motorlar, farklı kaynaklardan topladığı bilgileri sentezleyerek doğrudan, özetlenmiş ve bağlamsal olarak doğru yanıtlar üretir.

      GEO’nun temel amacı, web sitenizin içeriğinin sadece bulunabilir olmasını değil, aynı zamanda yapay zekâ yanıtlarında doğrudan bir kaynak olarak alıntılanmasını sağlamaktır. Bu, bir markanın, bir kullanıcı sitenize tıklamadan bile yapay zekâ yanıtları aracılığıyla tanınmasını ve otoritesini pekiştirmesini sağlar. Geleneksel SEO, ağırlıklı olarak anahtar kelime eşleşmesine dayanırken, GEO doğal dil işleme (NLP) ve yapay zekâ modellerini kullanarak sorguların anlamını ve niyetini daha derinlemesine yorumlar. Bu yeni yaklaşım, içeriğin sadece anahtar kelime zenginliğine değil, aynı zamanda bağlamsal doğruluğuna, yapılandırılmış olmasına ve kullanıcı niyetine olan alaka düzeyine odaklanmasını gerektirir.

      GEO’nun yükselişi, internet kullanıcılarının arama davranışlarındaki temel değişimden kaynaklanmaktadır. Artık insanlar karmaşık sorularına hızlı ve özetlenmiş yanıtlar arıyor. Bu durum, bir markanın itibarı ve erişimi için yapay zekâ destekli arama motorlarında görünür olmasını kritik bir faktör haline getirmektedir. Bu yeni ekosistemde başarılı olmak, geleneksel SEO stratejilerini terk etmek değil, onları GEO’nun gereksinimleriyle birleştirmek anlamına gelir. Profesyonel bir dijital pazarlama ajansı, bu iki stratejiyi birlikte yürüterek markanın hem geleneksel hem de yapay zekâ tabanlı aramalarda maksimum görünürlüğe ulaşmasını sağlar.

      Size Özel Dijital Pazarlama
      Stratejisi için Bizimle İletişime Geçin!

      Ücretsiz Danışmanlık Fırsatını Yakalayın.

      e-Ticaret markanızın dijital dönüşümünde size nasıl yardımcı olabileceğimizi konuşmak için bizimle iletişime geçin.

      GEO ve SEO Arasındaki Farklar Nelerdir?

      Dijital pazarlama stratejileri sürekli evrim geçiriyor. Geleneksel SEO (Search Engine Optimization), web sitelerinin arama motorlarında görünürlüğünü artırmayı hedeflerken, GEO (Generative Search Engine Optimization), yapay zekâ destekli içerik üretimiyle daha hızlı ve etkili arama optimizasyonu sağlamayı amaçlar. Peki, bu iki yöntem arasındaki temel farklar nelerdir?

      • SEO, manuel içerik üretimi ve optimize edilmiş anahtar kelimeler üzerine odaklanırken, GEO AI tabanlı içerik üretimi ve otomatik optimizasyon kullanır.
      • SEO, arama motorlarında organik sıralamayı yükseltmeyi hedefler; GEO, AI destekli içeriklerle daha hızlı ve geniş kapsamlı görünürlük sağlar.
      • SEO’da anahtar kelime analizi, backlink çalışmaları ve teknik SEO öncelikliyken, GEO’da içerik üretimi, AI destekli semantik analiz ve kullanıcı niyeti odaklı optimizasyon ön plandadır.
      • SEO uzun vadeli bir strateji iken, GEO ile üretilen içerikler hızlı bir şekilde arama trendlerine uyum sağlayabilir.
      • SEO geleneksel arama sonuçlarıyla sınırlı kalırken, GEO hem metin hem görsel/çevrimiçi içeriklerde üretken arama deneyimlerine uyum sağlar.
      • SEO marka bilinirliğini ve organik trafiği artırırken, GEO aynı zamanda içerik üretim verimliliğini ve kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimini de geliştirir.

      Özetle, SEO geleneksel yöntemlerle arama görünürlüğünü artırırken, GEO yapay zekâ destekli içerik üretimiyle modern, hızlı ve daha kullanıcı odaklı bir optimizasyon sağlar. Günümüzde en etkili strateji, her iki yaklaşımı dengeli ve entegre şekilde kullanmaktır.

      SEO ve GEO: Farklı Ama Tamamlayıcı İki Strateji

      Dijital pazarlama dünyasında SEO ve GEO’nun birbiriyle rekabet halinde olduğu yönünde bir algı oluşsa da, durum bundan çok daha farklıdır. Aslında, bu iki strateji, dijital görünürlüğün yeni ekosisteminde birbirini tamamlayan, hatta biri diğerinin ön koşulu olan iki ayrı katman sunar.

      Organik tıklama oranlarındaki düşüş, SEO’nun önemini yitirdiği yanılgısını yaratabilir. Ancak, durum daha karmaşıktır. Yapılan araştırmalar, yapay zekâ alıntılarının büyük bir kısmının Google’ın en iyi 10 arama sonucundan geldiğini göstermektedir. Başka bir ifadeyle, bir içeriğin yapay zekâ tarafından referans gösterilebilmesi için öncelikle geleneksel arama motorlarında güçlü bir sıralamaya sahip olması gerekmektedir. Bu durum, SEO’nun sadece bir strateji olmaktan çıkıp, GEO için bir ön koşul haline geldiğini göstermektedir. Bir web sitesi, güvenilir ve otoriter içerik sinyalleri olmadan hem geleneksel arama motorlarında hem de yapay zekâ platformlarında başarılı olamaz.

      Dolayısıyla, bu iki stratejinin bir ekosistem içinde birbirini tamamladığı açıktır. GEO, sağlam bir SEO altyapısı üzerine inşa edilir. Hız, mobil uyumluluk ve taranabilirlik gibi teknik SEO prensipleri, yapay zekâ botlarının da sitenizi daha verimli bir şekilde anlamasına yardımcı olur. Aynı şekilde, yüksek kaliteli, yapılandırılmış ve niyet odaklı içerik üretimi, hem geleneksel arama motorlarında sıralama almanın hem de yapay zekâ tarafından alıntılanmanın ortak yoludur. Bu entegre yaklaşım, markaların sadece geleneksel SERP’lerde değil, aynı zamanda yapay zekâ destekli arama deneyiminde de güçlü bir varlık oluşturmasını sağlar. Bu bütüncül yaklaşım, Bizim gibi “360°” dijital pazarlama ajanslarının stratejilerinin temelini oluşturur.

      Web Sitenizin SEO Performansını
      Ücretsiz Olarak Öğrenin

      Web sitenizin SEO analizinini ücretsiz yaptırarak, hangi alanlarda SEO hizmeti almanız gerektiğini öğrenin. Ücretsiz SEO raporunuzu almak için hemen formu doldurun!

        Arama Trendlerindeki Radikal Değişim ve Geçiş

        Dijital ekosistemde yaşanan bu dönüşüm, somut verilerle de desteklenmektedir. Google arama trendlerine göre, Türkiye’de 2024 yılında yapay zekâ ile ilgili aramalar %120 oranında artmıştır. Bu, yapay zekânın sadece bir teknoloji trendi değil, aynı zamanda kullanıcı davranışlarını kökten değiştiren bir fenomen haline geldiğinin güçlü bir kanıtıdır. 2025 yılına kadar küresel yapay zekâ pazarlama pazarının $62.75 milyar’a ulaşması beklenmektedir.

        Bu büyümenin en çarpıcı sonucu, “sıfır tıklama” arama kavramının yükselişidir. Bir araştırma, Google aramalarının %58’inden fazlasının artık sıfır tıklama ile sonuçlandığını, yani kullanıcıların aradıkları bilgiyi harici bir siteye girmeden doğrudan arama sonuç sayfasından aldığını göstermektedir. Yapay Zekâ Özetleri’nin arama sonuçlarında görünmesi, organik tıklama oranlarını %54.6 gibi önemli bir oranda düşürmüştür. Bu, geleneksel SEO stratejilerinin artık tek başına trafik artışı hedefiyle yürütülemeyeceğini kanıtlamaktadır.

        Ancak, bu düşüş tablosunun içinde, marka otoritesinin neden geleceğin en büyük rekabet avantajı olduğunu gösteren ilginç bir detay bulunmaktadır. Yapılan analizler, Yapay Zekâ Özetleri’nin bilgi verici sorgularda tıklama oranlarını %20 düşürürken, markalı aramalarda (marka isminin geçtiği sorgular) tıklama oranlarını %18.7 oranında artırdığını ortaya koymaktadır. Bu veri, kullanıcıların genel bir arama yaptığında yapay zekâ tarafından özetlenen bilgiyi doğrudan tükettiğini, ancak bir markanın adını özellikle aradıklarında o markaya daha fazla güvendiğini ve doğrudan siteye tıklama eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu, dijital görünürlüğün yeni amacının artık sadece “bulunmak” değil, “hatırlanabilir bir marka olmak” olduğunu işaret etmektedir. Bu nedenle, başarılı bir dijital strateji, doğrudan trafikten ziyade, marka bilinirliği, itibarı ve yapay zekâ tarafından alıntılanma oranlarını hedeflemelidir.

        E-E-A-T Prensibi

        Yapay zekâ çağında içerik üretiminin en temel sorunlarından biri, üretilen içeriğin “yüzeysel” ve “genel” olabilme potansiyelidir. Ayrıca yapay zekâ, “halüsinasyonlar” olarak bilinen yanlış veya uydurma bilgiler üretebilir. Bu durum, Google’ın YMYL (Your Money Your Life) gibi hassas konularda ve genel olarak tüm içeriklerde güvenilirliği ve uzmanlığı neden bu kadar önemsediğini açıklamaktadır. Bu noktada, E-E-A-T (Deneyim, Uzmanlık, Otorite, Güvenilirlik) prensibi devreye girer. Google’ın arama kalitesi değerlendirme uzmanları tarafından kullanılan bu çerçeve, içeriğin kalitesini ve güvenilirliğini değerlendirmek için dört temel unsura odaklanır. Bu unsurların en önemlisi “Güvenilirlik”tir.

        E-E-A-T, yapay zekâ çağında kritik bir filtre görevi görür. Yapay zekâ motorları, içeriklerin kaynağını ve yazarının uzmanlığını anlamak için E-E-A-T sinyallerini kullanır. Gerçek dünya tecrübesini ifade eden “Deneyim” unsurunun 2022’de E-A-T’ye eklenmesi, Google’ın gerçek, kişisel tecrübeye dayalı içeriğe verdiği önemin altını çizmektedir. Yapay zekâ, mevcut verileri işleyebilirken, kişisel deneyim, orijinal araştırma veya derinlemesine analiz gibi insan kaynaklı unsurları taklit edemez. Bu, içerik üreticileri için büyük bir fırsat sunmaktadır.

        Digipeak’in Uzmanlık ve Deneyim Kanıtı

        Dijital dünyada E-E-A-T prensibini hayata geçirmek, bir ajansın başarısının en önemli göstergelerindendir. Digipeak, bu konuda yalnızca söylemde kalmamış, stratejisinin merkezine E-E-A-T’yi koymuştur. Ajansta bu prensibin nasıl uygulandığına dair somut örnekler bulunmaktadır. Öncelikle, Digipeak’in SEO hizmet sayfasında da belirtildiği gibi, “kurumsal web sitenizi Google E-E-A-T ve YMYL standartlarına göre dizayn edebiliriz” ifadesi, ajansın bu konudaki derin yetkinliğine işaret etmektedir.

        Digipeak ekibi, bu prensibin “Uzmanlık” ve “Deneyim” unsurlarını doğrudan yansıtmaktadır. Kurucu Ufuk Yalvaç’ın Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olması ve Yakın Doğu Üniversitesi’nde Uluslararası Hukuk ve Hukuk Çalışmaları alanında yüksek lisans derecesini tamamlaması, Digipeak’in vizyonunun sadece pazarlama ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda derin bir stratejik ve yasal bilgi birikimine dayandığını göstermektedir.

        Ufuk Bey’in 2020 yılında ajansı kurması, bu alandaki deneyimini pekiştirmektedir. SEO ekibinden kıdemli SEO Uzmanı Ahmet Abiç ve SEO Uzmanı Asem Mansour, farklı geçmiş ve eğitimlerle ajansın bu alandaki uzmanlığını güçlendirirken, içerik yazarı Yesira Arslan da içerik pazarlamasına olan dört yıllık ilgisiyle deneyim ve uzmanlık unsurunu desteklemektedir. Son olarak, Yapay Zekâ Otomasyonları ve Dijital Pazarlama Uzmanı Hamdi İbrahim gibi anahtar uzmanlar, Digipeak’in hem geleneksel SEO hem de yapay zekâ alanında derinlemesine bilgiye sahip olduğunu kanıtlamaktadır.

        Bu ekip, raporun güvenilirliğini artırırken, ajansın “Tecrübeli ekibi ile birlikte talep ve isteklerinize hızlı dönüş alıyoruz” gibi müşteri referanslarıyla da desteklenen güçlü bir itibar inşa etmesine olanak tanımaktadır.

        Geleceğin Dijital Pazarlamasında (GEO) Zirveye Çıkaran 10 Adım

        Bu dinamik ekosistemde ayakta kalmak ve büyümek, hem geleneksel SEO’nun sarsılmaz kurallarına bağlı kalmayı hem de GEO’nun gerektirdiği yeni stratejileri benimsemeyi gerektirir. İşte bu iki yaklaşımı birleştiren ve markanızın dijitalde zirveye çıkmasını sağlayacak 10 somut adım:

        1. Adım: Temel SEO Altyapınızı Güçlendirin

        GEO’nun başarısı, sağlam bir SEO altyapısına dayanır. Yapılan araştırmalar, yapay zekâ tarafından alıntılanan kaynakların önemli bir bölümünün Google’ın ilk 10 sonucundan geldiğini göstermektedir. Bu, bir içeriğin yapay zekâ tarafından referans gösterilebilmesi için öncelikle geleneksel arama motorlarında iyi bir sıralama elde etmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, web sitenizin teknik sağlığına öncelik verin. Sayfa hızınızı artırmak için Google PageSpeed Insights gibi araçları kullanın ve görsellerinizi sıkıştırın. Mobil uyumluluğu mutlak bir gereklilik olarak kabul edin, çünkü Google’ın algoritmaları mobil öncelikli indeksleme yapmaktadır. Ayrıca, yapay zekâ tarayıcıları için yeni bir dosya türü olan llms.txt gibi güncel tarayıcı dosyalarını doğru şekilde yapılandırmak, içeriğinizin yapay zekâ tarafından daha verimli bir şekilde taranmasını sağlayabilir.

        2. Adım: Kapsamlı ve Yapılandırılmış İçerikler Üretin

        Yapay zekâ algoritmaları, konuyu derinlemesine işleyen ve anlamsal olarak birbirine bağlı içerikleri tercih eder. Bu nedenle, genel ve yüzeysel “her şeyi ele alan” kılavuzlar yerine, bir ana konu etrafında birden fazla, derinlemesine içeriği kapsayan “konu kümeleri” (topic clusters) oluşturun. Bu yaklaşım, web sitenizi alanında güvenilir bir otorite olarak konumlandıracak ve yapay zekânın sizi referans olarak almasını kolaylaştıracaktır. Metinlerinizi daha okunabilir ve tarayıcı dostu hale getirmek için kısa paragraflar (2-4 cümle) ve madde işaretleri kullanın. Bu, hem kullanıcı deneyimini iyileştirecek hem de yapay zekânın içeriğinizden bilgi çıkarmasını kolaylaştıracaktır.

        3. Adım: Yapısal Verileri (Schema Markup) Kullanın

        Yapısal veriler, web sitenizdeki içeriğin türünü (makale, ürün, SSS gibi) arama motorlarına ve yapay zekâ sistemlerine anlatan kod parçacıklarıdır. Doğru kullanılan yapısal veriler, içeriğinizin yapay zekâ tarafından daha iyi anlaşılmasını ve alıntılanmasını sağlar. Özellikle FAQ (Sıkça Sorulan Sorular), How-To ve Article şemalarını kullanarak içeriğinizi zenginleştirin. Bu kodlar, yapay zekâya içeriğinizin en önemli bölümlerini işaret eder ve doğrudan yanıtlar bulmasını kolaylaştırır. Bu işlemi bir geliştiriciyle birlikte veya Yoast ya da Rank Math gibi SEO eklentileri aracılığıyla kolayca gerçekleştirebilirsiniz.

        4. Adım: Konuşma Diline Uygun Sorulara Odaklanın

        Yapay zekâ motorları, insanların doğal dilde sorduğu sorulara yanıt verecek şekilde tasarlanmıştır. Geleneksel anahtar kelime araştırmasının ötesine geçerek, hedef kitlenizin gerçekten ne sorduğunu anlamaya çalışın. “Nasıl yapılır?”, “neden?”, “ne işe yarar?” gibi soru kalıplarını içeren uzun kuyruklu anahtar kelimelere odaklanın. People Also Ask (İnsanlar Bunları da Sordu) bölümleri, kullanıcıların gerçekte sorduğu soruları bulmak için harika bir kaynaktır. Bu sorulara odaklanmak, içeriğinizin hem yapay zekâ hem de kullanıcılar için daha alakalı ve değerli olmasını sağlayacaktır.

        5. Adım: Doğrudan ve Kısa Yanıtlar Verin

        Yapay zekâ yanıtları, bir konuyu özetleyen, net ve kısa bilgileri tercih eder. Bu nedenle, içeriğinize ana sorunun cevabını veren, 1-2 cümlelik kısa ve doğrudan bir yanıtla başlayın. Önemli istatistikleri, sonuçları ve iddiaları anlaşılır bir dille ifade ederek, yapay zekânın bu bilgileri kolayca alıntılamasını sağlayın. SSS bölümleri oluşturmak ve her bir soruya doğrudan yanıt vermek, içeriğinizin öne çıkan snippet’ler ve yapay zekâ yanıtları için ideal olmasını sağlar.

        SEO ile
        E-ticaret Satışlarınızı Artırın.

        E-ticaret sitenizin organik olarak büyüyüp reklamsız satış yapmasını ister misiniz?

        6. Adım: Marka Otoritenizi ve Güvenilirliğinizi İnşa Edin

        Yapay zekâ çağında E-E-A-T prensibi hayati önem taşımaktadır. Markanızın güvenilirliğini kanıtlamak, sizi yapay zekâ yanıtlarında öne çıkaracak en güçlü sinyallerden biridir. Digipeak, bu konuda bir model oluşturmaktadır. Hizmet sayfasında kurumsal web siteleri için E-E-A-T standartlarına göre tasarım yapabileceklerini belirtmeleri, bu alandaki uzmanlıklarını pekiştirmektedir. Ekip üyelerinin (Ahmet Abiç) uzmanlıklarını ve geçmişlerini şeffaf bir şekilde sergileyen yazar biyografileri, Google’ın E (uzmanlık) ve A (otorite) unsurlarını doğrudan desteklemektedir. Ayrıca, Digipeak’in “tecrübeli ekibimiz” ve “memnun müşteriler” gibi ifadelerle desteklenen marka itibarı, güvenilirlik (T) sinyalini güçlendirir ve markanın yapay zekâ tarafından daha sık referans gösterilmesine yardımcı olur.

        7. Adım: Çok Modlu (Multimodal) İçerikler Oluşturun

        Modern arama motorları ve yapay zekâ algoritmaları, sadece metin değil, aynı zamanda görsel, işitsel ve video verilerini de işleyebilmektedir. Bu nedenle, çok modlu bir içerik stratejisi benimsemek geleceğe uyum sağlamak için kritik öneme sahiptir. Video içeriklerinizin transkripsiyonunu yapmak ve metne dönüştürmek, içeriğin arama motorları tarafından daha kolay indekslenmesini sağlar. Görseller için açıklayıcı alt etiketler kullanmak ve veri tablolarına şema işaretlemesi eklemek, yapay zekânın içeriğinizi daha iyi anlamasına ve alıntılamasına katkıda bulunur. Bu, hem SEO hem de GEO için güçlü bir adımdır.

        8. Adım: Güncel Verilere ve Orijinal Kaynaklara Yer Verin

        Yapay zekâ, mevcut kaynaklardan derlenmiş bilgileri özetleyebilirken, orijinal araştırma, anket veya vaka çalışmaları gibi benzersiz verilere sahip değildir. Bu nedenle, içeriğinizi sektöre ait güncel istatistikler, araştırmalar ve özgün verilerle desteklemek, “bilgi kazancı” (information gain) yaratmanızı sağlar. Yapay zekâ algoritmaları, bu tür otoriter ve güvenilir bilgileri alıntılamayı tercih eder. Bu, içeriğinizi kopyala-yapıştır içeriklerden ayırarak hem insanlar hem de yapay zekâ için daha değerli hale getirir.

        9. Adım: Kullanıcı Deneyimini En Üst Düzeye Taşıyın

        Yapay zekâ algoritmaları, kullanıcı deneyimi sinyallerine büyük önem vermeye devam etmektedir. Site hızı ve mobil uyumluluk gibi unsurların yanı sıra, düşük hemen çıkma oranları (bounce rate) ve sitede geçirilen süre (dwell time) gibi metrikler, içeriğinizin kullanıcılar için faydalı olduğunu gösterir. Unutmayın, iyi bir kullanıcı deneyimi (UX) odaklı tasarım, SEO çalışmalarını kolaylaştırır ve dönüşümü artırır. Yapay zekâ da tıpkı insanlar gibi, sorunsuz ve akıcı bir deneyim sunan siteleri daha sık önerir.

        10. Adım: Sürekli Analiz ve Adaptasyon

        Dijital pazarlamanın en temel kuralı, sürekli bir öğrenme ve adaptasyon sürecinde olmaktır. Yapay zekâ arama trendleri hızla değişmektedir ve bu nedenle statik bir strateji artık yeterli değildir. Organik trafik ve anahtar kelime sıralamaları gibi geleneksel metriklerin yanı sıra, marka bahsetmeleri ve yapay zekâ tarafından alıntılanma oranları gibi yeni metrikleri takip etmenin önemi büyüktür. Yapılan analizler, Yapay Zekâ Özetleri’nin arama sonuçlarının %86.8’inde yer aldığını, ancak organik sıralama URL’lerinin sadece %4.5’inin doğrudan bu özetlerde alıntılandığını göstermektedir. Bu veri, uyum sağlamanın ve veri odaklı kararlar almanın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.

        Digipeak ile Dijital Vizyonunuzu Gerçekleştirin!

        Dijital dünyada başarı artık sadece geleneksel kuralları takip etmekle mümkün değil; geleceği öngören ve ona göre stratejiler oluşturan bir vizyon gerektiriyor. Rapor boyunca ele alınan tüm adımlar ve prensipler, Digipeak’in “büyüme odaklı 360° dijital pazarlama ajansı” olarak sunduğu hizmetlerin temelini oluşturmaktadır.

        Digipeak, Teknik SEO, Yerel SEO, E-Ticaret SEO, Uluslararası SEO gibi geleneksel hizmetleri, yapay zekâ çağının gereklilikleri olan GEO ve E-E-A-T odaklı yaklaşımlarla birleştirmektedir. Web sitenizi Google E-E-A-T ve YMYL standartlarına göre tasarlama yetkinliği, ajansın sektördeki farkını ortaya koymaktadır.

        “Veri ve performans odaklı stratejimizi PPC, SEO, içerik pazarlama, markalaşma ve sosyal medya gibi pek çok alanda etkili olarak kullanıyoruz” sözleri, Digipeak’in sadece bir hizmet sağlayıcıdan öte, müşterilerinin dijital dünyadaki gerçek bir büyüme ortağı olduğunu göstermektedir. Şirket, “genç ve dinamik” ekibi ve “yenilikçi ve etkisi kanıtlanmış fikirleriyle” işletmeleri bir sonraki aşamaya taşımaktadır.

        Dijital geleceğin kurallarını birlikte yeniden yazmak, markanızın potansiyelini zirveye taşımak ve kalıcı bir dijital etki yaratmak için Digipeak olarak her zaman yanınızdayız. Gelenekselin ötesine geçerek, markanız için en uygun stratejileri belirlemek ve dijital yolculuğunuza liderlik etmek için bir uzmanla görüşmek üzere bugün bizimle iletişime geçin.

        İçeriği Paylaş

        Teklif Alın

        ...
        ...

        Digipeak Newsletter’da
        bize katılın!

        Hemen katılın ve dijital pazarlama dünyasına ait güncellemeleri kaçırmayın!

          İlgili Yazılar